Özet olacak şekilde hızlıca yazmaya çalışacağım. Daha sonra düzeltip, genişletip, yazım kurallarına dikkat eder şekilde güncelleyeceğim.
Öncelikle bu olayın üzerinden 3.5 yıl geçtiğini söyleyeyim. Bazı yerleri nokta atışı hatırlamasam da akış tam olarak bu şekilde.
Üniversite 3. sınıftaydım. Tam da final dönemiydi. Tüm sınıf arkadaşlarım okulda buluşuyor, üst kattaki yüksek lisans için tahsis edilmiş kapısı sürekli açık olan dersliklerde haftasonları bile ders çalışıyorlardı. (Tabi ben evde internetteyim. Yine dünyayı kurtardığım o günler.)
Ben, bütlerde çalışmak üzere Afra’dan ders notlarını almak istemiştim. Finallerin başlamasına 2 gün kala, cumartesi öğlen saatlerinde Afra ile sözleşmiştik. Bana bir dersin notlarını verecekti. Okula gittim.
Binada, 3. katta Bilgisayar Mühendisliği, 4. katta yüksek lisans sınıfları vardı. Nedense 3. kattan girdim, tersten 4. kata çıkacaktım. Bizim dersliklerin önünden geçerken en büyük sınıfın full olduğunu gördüm. Hem hafta sonuydu hemde sınavlar daha başlamamıştı. Sınıfa girdim…
-Hayırdır sende mi sınava geldin?
-Ne sınavı varmış? Sınava falan gelmedim.
-İngilizce sınav, Erasmus için.
-E bende girebilir miyim? İngilizce madem finallere de yardımcı olur. Zaten gidip kantinde boş boş oturacaktım, arkadaşlar gelmedi daha.
-Yok giremezsin. Kayıt olman lazımdı. Başvuru yapıyorsun erasmus ofisinden. Zaten sınav şimdi başlayacak, Galip hoca gelir.
-Ben başvuru yapmadım belki Galip hocayla konuşsam sınava girebilirim.
Dedim ve sınava girdim. Sınavda hoca, 3 tane ülkeye gidilebildiğini ve gitmek istediklerimizi sırayla kağıdın belli yerine yazmamızı istedi.
- İsveç
- Polonya
- Romanya
Ben sadece Polonya’yı yazıp diğerlerini sıralamaya koymadım. İsveç pahalıydı, üniversitenin verdiği 345$ yetmiyordu, Romanya’da Türkiye’den daha kötü şartlara sahip olduğunu düşünüyordum. Polonya için 320$ alıyordun ve çok ucuz bir ülkeydi. Polonya’da dersler kolaydı ve hayat hiç zor değildi.
Sınavdan çıktım, arkadaşımdan ders notlarını aldım, eve döndüm. Finaller başladı, yoğunluk derken sınava girdiğimi bile unuttuğum bir gün kantinde arkadaşlarla sohbet ederken, erasmus sevdalısı arkadaşlar Polonya’nın olduğunu söyledi.
Ve Polonya’dayım. 🙂
Her şeyden bihaber okula not almaya giderken tesadüfen bu fırsatı yakaladım. Şanslıydım.
Ben şans eseri bundan faydalandım. Düşünüyorsanız kesinlikle peşinden koşun. Üniversitede verirken çok fazla zorlanacağım derslerimi güle oynaya hiç zorlanmadan geçtim.
Bonus şarkı : 🙂
Bu yazıyı neden okudun? Seni bilmem ama ben bu blogu kendime not tutmak için yazıyorum.
Erasmus ile ilgili sorularınızı bana yorum olarak sorabilirsiniz. Yorumunuza yanıt verince size mail olarak yanıtlandığı bilgisi gelecek. Yada daha hızlısı, twitter hesabınız varsa bana twitter’dan ulaşabilirsiniz. Sağ üstte profil linkim mevcut.