—————— 28 eylül ————————
Dün(27 eylül 2009) gece cafeden çıkacam. Masadan kalkmadan önce akınsoft programından ne kadar ücret ödüyeceğini falan yazan programdan hesabıma baktım 1.600 lira yani 1.60kuruş tutmuş. Hesabı ödemek için cüzdanı çıkarttım. Sadece 30 kuruş bozuk para vardı. Bütünlere elim uzanırken cafeci hemen “gerek yok gardaş sen öğrencisin” dedi. Yok öyle şey olurmu falan dedim, parayı aldı iyi geceler dedi. Ne yapacağımı bilemedim. Bizim o tarafta 10 kuruş için 10tl bozulur.
Yine aynı cafeye geldim bugün. Bayağı bi oturdum. Kalkmadan hesaba baktım 6.200 tutmuş. Yine kasaya gittim hesap ödüyecem. “Abi dünkü ücretde vardı bozuk yoktu” dedim 20lira verdim. Adam 15lira para üstü verdi. Ne diyeceğimi şaşırdım… “sen öğrencisin senin ihtiyacın var” dedi.
Cafeden çıktım köfteciler sokağı varmış elazığda. Onu arıyorum. Adres soruyorum 30 yaşındaki adam bana söyle gardaşım diyor. Geldiğim taraflarda “ha söyle? ne var, ne istiyorsun” der gibi insanın yüzüne bakar. Aradaki olayları anlatmama gerek yok. Yaklaştım sokağa bi manav arabası olan 45 yaşlarında birine bişey sorabilirmiyim dedim. Adam “söyle gardaşım yardımcı olayım hoşgeldin elazıgımıza yabancısın galiba” dedi. Evet falan dedikten sonra yolu tarif etti. Öğrencimisin dedi evet dedim.. Hemen “bak gardaşım otobüsler burdan kalkıyo burdan binersen sıkıntı olmaz 5dakkada bir otobüs kalkar çabucak gidersin burdan kalkanlar boş olur buraya gel burdan bin” falan falan….. abi dur ben burda oturmuyom bişeyler yemeye geldim diyemedim. Adam yardımcı olmak için aklına ne geldiyse söyledi..
Neyse uzatmaya gerek yok. Attığı adımda daha da batıya benzemeye çalışan insanımız türklüğünden uzaklaşıp nasıl yozlaştığını anladım burada.. Durumlar böyle..
—————— 28 eylül ————————
—————— 30 eylül ————————
Evden çıktım. Fen edebiyat fakültesine gittim, ingilizce muafiyet sınavına başvurmak için. Gittim ilk defa üniversiteyi gördüm okulun 3. günü. Okulu anlatmıyacam şimdi konumuz elazığ insanı. Neyse eve doğru geliyorum saat 17:30 civarı. Çiğköfteciye girdim, bir dürüm çiğköfte yedim. Nasıl yedim bende bilmiyorum neyse geçiyorum. Eve doğru yöneldim, geliyorum.. Eve yaklaşmıştım bi tatlıcıya gireyim dedim. Hayırlı işler dedikten sonra dükkan sahibi ne istediğimi sordu. 1 porsiyon baklava istedim. Yerken dükkan sahibiyle tanıştık, öğrencimisin-nerelisin gibi sorular sordu. Hoş geldin Elazığ’ımıza beğendinmi falan dedi. Neyse kalktım ne kadar borcumuz dedim. “Borcun yok bizden” dedi. Ya abi olurmu öyle şey kendi ilimde olsam fazla bile isterdi yabancısı olduğumu öğrense ilde falan dedim. Yok böyle bi olay..
Türk misafirperverliği demekki sadece doğuda kalmış arkadaşlar..
—————— 30 eylül ————————
oglum ben mersındeyım bızım buralarda boyle bısı yok yaw :s:s:S:s bendemı gelsem oralara…
durumlar böyle murat gel tabi 🙂
valla ya bısı yıyon ıkram yok bısı yok olmazkı ogrencıye kıyak yok :s
bende bi anımı anlatayım, banyoya plastik lanet şeylerden alıcaktık hani seni havada tutuyo ayagın yere basmıo ayagın ıslanmıyo bizim hayvanlar deli gibi kullanıyolarda duşu neyse fazla ayrıntıya girmiim 😀 adamın tekinde gördük bunlardan dedik abi kaç para bunlar ne dedi dersin “satılık değil bunlar”. Neyse adama söve söve giderken başka biyere girdik bize o kare aparatların tanesini 2.5 tl kakalayıp eve gönderdi 😀 bu kötü anı bir yana elazığ harbi süper bi yer insanlar sıcak kanlı falan ama istisnalar her yerde çıkıyor
bak bende arastirdim isim ve Soy Adasimi Buldum ßende Usakliyim Hemso Sayiliriz Tayfun Yasar 🙂
ooo adaş hatta dahada ilerisi. Daha neler görecez 🙂
vaybe 🙂 bi Elazig’li olarak gurur duydum 😀
vayyy be valla ben de elazığlı olarak uçtum uçtum diyebilirim allahınıza gurban ha aynen hiç şüphesiz doğulular böyledir işte..burada misafirperverliğin en kralını bulursunuz..gezin tozun arkadaşlar helal hoş olsun 🙂 🙂
bir malatyalı olarak, eski bir malatya ilçesi olan elazığdan gurur duydum. helal onlara 🙂
Malatya nın ilçesi mi ? Kayısı toplarken başına güneş geçti herhalde kofik
balıkesirde yaşıyorum. yabancıyı hiç sevmezler. ev kiraya vermezler. askere, talebeye sahip çıkmazlar asla. elazığdan ayrıyım ama eski adetler demekki hala devam ediyor. esnaftan buzdolabı’mı alacaksın ( mesela öğlen saatlerinde denk geldin ) senin karnını doyurmadan çayını içirmeden asla göndermezlerdi, dolabı ister al ister alma önemli değil.
ben son sınıf öğrencisiyim üniv için elazığı çok istiyorum elazığlı olan birileri bilgi verebilir mi ??